Avukat Serdarhan Topo bu hafta Anayasayı ihlal suçu hakkında hukuki değerlendirmesini hukuk blogunda yer verdi.
Anayasayı ihlal suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 309. maddesinde “Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar” başlığı altında düzenlenmiş bir suç tipidir. Birçok hukuki alanda hizmet veren Topo Hukuk Bürosu Kurucu Avukatı Serdarhan Topo konuyla alakalı şöyle devam ediyor: Bilindiği üzere Türkiye Cumhuriyeti Anayasası yasama, yürütme ve yargı organlarından meydana gelen bir kuvvetler ayrılığı sistemine sahiptir. Bu sistemin var olmasının yanı sıra devletin işleyişi, temeli ve niteliği, temel hak ve özgürlüklerle alakalı olarak bir anayasal düzen mevcuttur. Bu sebepledir ki anayasayı ihlal suçu bu düzene karşı suçlar başlığı altında ele alınmıştır.
Anayasayı ihlal suçu ile korunmak istenen hukuki yarar, Anayasanın bütünüdür. Aslında Anayasa ve onun öngörmüş olduğu düzen, anayasayı ihlal suçu ile korunmak istenmektedir. Anayasa tarafından kurulmuş olan organlar ve anayasanın kurmuş olduğu hukuki rejim, bu suç tipi ile korunması amaçlanan hukuki yararlar arasında yer almaktadır. Fakat bu noktada bir konu üzerinde durmamızda fayda vardır; anayasayı ihlal suçu ile anayasal düzenin değişmezliğinin korunması amaçlanmamaktadır. Yani var olan Anayasa, kendisinde gösterilen hukuki ve demokratik yolların izlenmesi kaydı ile değiştirilebilecektir. Dolayısıyla yasal yollar izlendiği halde anayasal düzende değişikliklerin yapılması mümkündür.
Anayasayı ihlal suçu TCK m.309’da düzenlenmiş olup ilgili madde hükmüne göre; cebir ve şiddet kullanılarak T.C. Anayasasının öngörmüş olduğu düzeni kaldırmaya ya da var olan düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenler, anayasayı ihlal suçu işlemiş olacaklardır. Bu kimseler hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunacaktır. İlgili madde hükmünün ikinci fıkrasına göre ise; anayasayı ihlal suçu işlenmesi esnasında başka suçlar da işlenmişse aynı zamanda bu suçlardan dolayı da failler hakkında cezaya hükmolunacaktır. Maddede tanımlanan suçların işlenmesi sebebiyle tüzel kişiler hakkında ise güvenlik tedbirlerine hükmedileceği maddenin son fıkrasında belirtilmiştir.
Av. Serdarhan Topo: Anayasayı İhlal Suçunun Hukuki Niteliği
Anayasayı ihlal suçunun hukuki niteliğine baktığımız zaman bununla alakalı olarak ilk söylememiz gereken, bu suçun bir siyasi suç olarak kabul edildiğidir. Çünkü anayasayı ihlal suçu, siyasi iktidar düzenine karşı işlenmekte olan bir suç olarak da nitelendirilebilir. Fakat bunun yanı sıra Terörle Mücadele Kanunu’nun 3.maddesi uyarınca anayasayı ihlal suçu aynı zamanda terör suçunu da oluşturmaktadır. Dolayısıyla suçun hukuki niteliğinin birden fazla olduğunu söylememiz doğru bir tespit olacaktır.
Anayasayı ihlal suçu, faili bakımından özellik arz etmez. Yani herkes bu suçun faili olabilir. Devletin cebri gücünü elinde tutan kamu görevlileri bu suçun faili konumunda olabileceği gibi kamu otoriteleriyle hiçbir ilişkisi bulunmayan kişi veya kişiler de bu suçun faili olabilir. Suçun mağduru bakımından da TCK’da özel bir düzenleme mevcut değildir. Fakat yapılan düzenlemeler çerçevesinde şunu söyleyebiliriz ki bu suçun mağduru, demokratik anayasal düzene sahip toplumda yaşayan herkestir. Anayasayı ihlal suçu bir tehlike suçu olduğundan dolayı fail veya faillerin amaçlarına ulaşıp ulaşmaması suçun işlenmesi bakımından önem arz etmeyecektir. Belirlenen amaç ile harekete geçilmiş olması ve eylemde bulunulması, suçun işlendiğinin söylenmesi açısından yeterlidir.
Anayasayı ihlal suçu, genel kastla işlenebilen bir suçtur. Failin, ulaşmak istediği sonucun anayasaya aykırı olup olmadığını bilmemesi suçun oluşması bakımından önem taşımaz. Yani her halde fail, suçu işlemiş olacaktır. Elbette ki böyle bir suçun soruşturması ve kovuşturulması da re’sen yürütülmektedir.
Anayasayı İhlal Suçu ve Etkin Pişmanlık
Avukat Serdarhan Topo konunun devamıyla ilgili bilgilendirmesin şöyle yer veriyor: Anayasayı ihlal suçu ve etkin pişmanlık konusu hakkında bilgi vermeden önce etkin pişmanlık kavramından ne anlaşılması gerektiği üzerinde durmamız faydalı olacaktır. Etkin pişmanlık, kişinin işlemiş olduğu suçtan dolayı pişman olması ve suçun meydana getirmiş olduğu olumsuzlukları gidermesi, ceza adaletine olumlu davranışları ile katkıda bulunması halinde uygulanacak olan bir ceza hukuku kurumudur. Anayasayı ihlal suçu ve etkin pişmanlık içerisinde anayasayı ihlal suçu hükümlerinin uygulama alanı bulması halinde fail hakkında hükmolunacak cezada indirim yapılabilecektir. Ancak her suç tipi açısından etkin pişmanlık hükümleri uygulama alanı bulmaz. Anayasayı ihlal suçu için etkin pişmanlık ve ceza indiriminin söz konusu olabilmesi için kanunda bunun açıkça belirtilmiş olması gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığı zaman ise şunu söylemeliyim ki anayasayı ihlal suçu işlenmesi durumunda fail hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama alanı bulması mümkün değildir. Dolayısıyla bu nedene dayanarak failin cezasında bir indirim yapılması kanunen mümkün olmayacaktır.
Darbeye Teşebbüs Suçu ve Cezası
Darbeye teşebbüs suçu ve cezası hakkında yine anayasal düzene karşı işlenen suçlar arasında yer almaktadır diyebilirim. Bu suç, TCK m.312’de düzenlenmiş olup kanunda yer alan ismi ise hükümete karşı suçtur. Yani darbe suçu denildiği zaman aslında kastedilen TCK m.312’de yer alan suçtur. İlgili madde hükmüne göre, cebir ve şiddet kullanarak TC hükümetini ortadan kaldırmaya ya da görevlerini yapmasını kısmen veyahut tamamen engellemeye teşebbüs eden kimse, darbe suçuna teşebbüsten dolayı cezalandırılacaktır. Bu suçun işlenmesi halinde fail hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunacaktır. Ayrıca söz konusu suç işlenirken başka suçlar da işlenmişse fail veya failler bu suçlardan dolayı da cezaya mahkum edilecektir.
Darbeye teşebbüs suçu, bir tehlike suçu olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla neticenin gerçekleşmesine gerek olmaksızın fail veya faillerin cezalandırılması yoluna gitmek mümkün olacaktır. Fiil sebebiyle tehlikenin meydana gelmiş olması cezalandırılabilirlik açısından yeterlidir. Ayrıca darbe suçu tamamlandığı takdirde bu suçu işleyenlerin fiilen cezalandırılabilmesi zaten ortadan kalkmış olacağından dolayı neticenin gerçekleşmesi aranmamaktadır. Darbeye teşebbüs suçu bireysel olarak işlenebileceği gibi örgütsel olarak da işlenebilir. Bir örgütle bu suçun işlenmesi halinde ayrıca TCK m.314 hükmü uygulama alanı bulmayacaktır. Çünkü bu durumda silahlı örgüt suçu, darbeye teşebbüs suçu içerisinde eriyecektir ve esas amaç darbeyi gerçekleştirmek olacaktır. Dolayısıyla failler hakkında yalnızca TCK m.312 uyarınca cezaya hükmolunacaktır.
Darbeye teşebbüs suçunda cebir ve şiddet suçun maddi unsurunu oluşturmaktadır. Aynı zamanda bu suçtan bahsedebilmemiz için fail ya da faillerin elverişli hareketler ile suçun icrasına başlamış olmaları gerekmektedir. Bu suça verebileceğimiz yakın zamanlı en iyi örnek ise 15 Temmuz 2016’da gerçekleştirilen eylemlerdir.
Darbeye Teşebbüs Suçu ve Etkin Pişmanlık
Anayasal düzene karşı işlenen suçlarla alakalı olarak etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama alanı bulması mümkün gözükmemektedir. Dolayısıyla darbeye teşebbüs suçunun işlenmesi halinde de fail ya da failler, etkin pişmanlık hükümleri ve ceza indiriminden yararlanamayacaklardır. Ancak yalnızca TCK m.314’te yer alan silahlı örgüt suçunun işlendiği durumlarda bu kimseler etkin pişmanlıktan faydalanabileceklerdir. Ancak bunun da belirli şartları olduğundan her halde faillerin ceza indiriminden yararlanmaları mümkün olmayacaktır.
Av. Serdarhan Topo Kimdir?
Av. Serdarhan Topo; 15 Nisan 1992 yılında İstanbul’un Fatih İlçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini burslu olarak Özel Birikim Okulları’nda, lise eğitimini ise Çatalca Anadolu Lisesi’nde tamamladı. 2010 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini dereceyle kazanarak 2014 yılında fakültede mezun oldu. Üniversite yıllarında birtakım sosyal sorumluluk projelerinde gönüllü olarak görev aldı.
Yine üniversite yıllarında çeşitli girişimlerde bulunarak iş hayatında aktif şekilde rol aldı. Lisans eğitiminden hemen sonra aldığı eğitimler ve edindiği tecrübeler doğrultusunda, ilgili kişi ve kurumlara danışmanlık verdi. Ardından Topo Hukuk Bürosu‘nu kurarak çalışmalarına daha kapsamlı sürdüren Av. Serdarhan Topo aynı zamanda bilişim teknolojileri uzmanıdır.
Özellikle; bilişim hukuku, ceza hukuku, boşanma ve aile hukuku, miras hukuku ve e-ticaret hukuku alanlarında uzman olarak verdiği hizmetlerle bilinen Av. Serdarhan Topo, yüksek lisans eğitimine ise özel hukuk alanında devam etmektedir.
Av. Serdarhan TOPO denetiminde, hukuki konularda bilgi vermek adına sitemizde yayınlar yapılmaktadır. Yayın yapılan konular altından sorularınızı yorum olarak atabilir ve sorunlarınıza çözüm arayabilirsiniz. Ayrıca iletişim sayfasından Avukat Serdarhan TOPO ile iletişime geçerek avukatlık ve danışmanlık hizmeti alabilirsiniz.