İdare Hukuku , devlet kurumları arasındaki işleyişi,idari kuruluşlar ile vatandaşlar ve tüzel kişiler arasındaki ilişkileri ve kamu hizmetlerinin sunulmasını düzenleyen hukuk dalıdır.
Her devletin idari işleyişi birbirinden farklı olduğu için ülkelerin idare hukukuna dair kuralları da kendine özgüdür. Ülkemizde son yıllarda oldukça ilerleme kaydeden bir hukuk dalı olan İdare Hukuku’na dair tüm kuralların bir arada bulunduğu bir kanun ülkemizde henüz yapılmamıştır. Bu sebeple İdare Hukukunun İYUK haricinde genel olarak içtihatlardan beslenen bir hukuk dalı olduğunu söyleyebiliriz.
İdare Hukukunun kaynakları arasında: Anayasa, Milletlerarası Anlaşmalar, Kanun, Kanun Hükmünde Kararnameler, Tüzük ve Yönetmelikler, Yargı İçtihatları ve Doktrin Görüşleri sayılabilir.
İdare Hukuku’nun ve idarenin her işleminde güttüğü amaç kamu yararıdır. İdarenin işlem yapması ve fiillerde bulunabilmesi için önce yapılacak işlemdeki kamu yararını ortaya koyması gerekmektedir.
Avukat Serdar Han Topo şöyle devam ediyor: İdare Hukuku’na konu olan davalarda bir taraf İdare diğer taraf özel hukuk kişisidir. Genelde idarenin kamu yararını üstün tutarak yaptığı bir işlem veya eylem neticesinde özel hukuk kişisinin menfaatini zedelemesi nedeniyle özel hukuk kişisinin açtığı davalar İdare Mahkemelerinde görülmektedir.
2577 Sayılı İdari Yargılama Kanunu m.2 uyarınca;
a)İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,
b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,
c) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar , idari dava türleridir.
Mevzuatımızdan da anlaşıldığı üzere hukuka aykırı idari işlem, eylem ve sözleşmelere karşı dava açılabilmektedir.
İdari Davalar; İdare Mahkemesi’nde, Vergi Mahkemesinde ve Danıştay’da bu kurumlara hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılabilmektedir.
İdare Mahkemesi’nde ve Danıştay’da açılacak davalar için süre, idari eylem veya işlemin öğrenilmesinden itibaren 60 gündür. Bu süre Vergi Mahkemeleri’nde 30 gün olarak uygulanmaktadır.
Davanın sonuçlanması ise avukat yardımı alınması, dava türünün niteliğine ve açılan mahkemeye göre süre olarak değişkenlik gösterebilmektedir.
İdare Hukuku ve İdari Davalar hakkında Av. Serdar Han Topo; İdare Hukuku‘nun yeni gelişmekte olduğu ve içtihatlar temeline oturtulduğu için dava açan ya da dava açılan kişilerin hukuki olarak haklarını bilmesi gerektiğini, davanın karşı tarafı her daim İdare olacağı ve üstün kamu yararını gözettiği için menfaati ihlal edilen bireyin kendisini bu konuda güçlü şekilde savunması gerektiği için hukuki bir yardım alarak dava sürecini yürütmesi gerektiğini tavsiye etmektedir.
İntikam pornosu yayınlanması dünyanın her yerinde sıkça karşılaşılan bir durumdur. Fotoğraf durumları veya videolarının internet…
Topo Hukuk Bürosu Hakkında Topo Hukuk Bürosu 2015 yılında bilişim avukatı Serdarhan Topo tarafından kurulmuştur.…
Hukukçular İçin Kitap Önerileri Avukat adayı hukuk öğrencileri için adalet ve hukukla ilgili kitap ve…
Sosyal Medya Üzerinden Hakaret Suçu Sosyal medya üzerinden hakaret suçu Türk Ceza Kanunu (TCK) m.125-131’de…
Av. Serdarhan Topo, Radyo Endüstri'nin Konuğu Bilişim Avukatı Serdarhan Topo, geçtiğimiz günlerde 105.8 Radyo Endüstri'de…
Aile Mahkemesinin Tanımı “Aile mahkemesi nedir?” dendiğinde, aile mahkemesi 2003 yılında aile hukukundan doğan uyuşmazlıkları…